CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
24.00’ten sonra müzik yasağına tepki gösteren Özel, “Bu yanlıştan bir an önce dönmezse, turizmin beline baltayı vurmuştur. Belki farkında değiller. Kuşadası, Bodrum, Antalya’da akşam 9’da güneş batıyor, insanlar evlerine girip yemek yiyip kalkasıya, dışarı çıktığında mekana vardığında mekanın kapanmasına bir saat kalmış olacak. Ayıptır yanlıştır,” dedi.
Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Kendimi en yalnız ve en mutlu hissettiğim gündeyiz. Milletvekillerimiz İstanbul’da. İmamoğlu’nun belediyecilik anlayışının ikinci yıl dönümünde, göğsümüzü gere gere İstanbul sokaklarındayız. Milletvekillerimiz, ‘sözümüzü tuttuk, çalmıyoruz, çaldırmıyoruz’ diyorlar. Şüokayürler olsun ki 25 yıllıokay harami düzeninden sonra ‘ne diyorsunuz nasılsınız’ diyen siyasi anlayışa sahibiz. ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ demişti. İstanbul’u kaybettiniz, Türkiye’yi kaybedeceksiniz Sayın Recep Tayyip Erdoğan. İki yıl önceki İstanbul zaferinden sonra en geç iki yıl sonraki Türkiye zaferi herkesin yüzünü güldürecek.
Erdoğan’ın uykusu kaçadursun. Bu yalanları nasıl söylüyor, bilmiyoruz. ‘Partimizin üye sayısı iki milyonu aştı’ demişti, ‘yok artık’ demiştik, baktıok son dönemde ciddi istifalar var. Hani ‘İsmet Paşa, Demokrat Partilileri darbe ile tehdit etmişti?’ Hangi tutanak, hangi gün? Şimdi yalanlara bir yenisi. ‘Bizim zamanımızda 10 öğrenciden 1 tanesi girebiliyor, şimdi 10’da 10’ diyor. Açıokay öğretimi de katarsanız, üniversite sınavına giren 100 gençten 37’si kazanabiliyor, açıok öğretimi de çıkarırsanız 32. Söylediğinin yüzde sixty eight’si yalan. Aynı konuşmada üniversite sayısını 250’ye çıkardıklarını söylüyor, baktık 207 üniversite var. Biz, gençlerin bir ağabeyi olarak doğru rakamları tekrar etmekle mükellefiz.
BU MU TÜRKİYE CUMHURİbutİ VATANDAŞLIĞI?
MHP’ye oy verenler, bu kısımla ilgilenmeleri gerekir diye düşünüyorum. Uluslararası rakamlar açıklandı. Türkiye’ye gelen yatırımların büyüok bölümü ev, arsa, dükkân ve ofis satın almak için geliyor. Bu sene her a hundred dolardan sixty four’ü gayrimenkul yatırımı için geliyor. Partisinin adında, her lafında ‘milliyetçilik’ olanlar, ‘vatandaşlığa elverişli daire.’ Bunu AK Parti ilk 1 milyon dolar yapmıştı, client çıldırdı, indirimle 250 bin dolara indirdi. ‘Alırsanız daireyi pasaport bedava’ diyorlar. Bu mu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı? Bu daireyi alana, pasaport veriyor adama. MHP, bu iktidarın küçüok ortağıdır. Dün çıkacaksın, 32 kez okılıçdaroğlu diyeceksin, bu rezaleti görmeyeceksin. Bu iktidarı desteklemeye devam edin, muhalefete muhalefet yapmaya devam edin. 32 kez Kemal okayılıçdaroğlu. Okılıçdaroğlu, gelecek bitirecek. Türkiye’ye neden yatırımcı gelmiyor? Gelmez tabi.
15 AKP VE MHP’Lİ MİLLETVEKİLİ REZALETE ORTAK OLMAMIŞ
Üniversite rektörlerini kayyım olarak atıyorsan, orada ders veremeyecek bir adamı üniversite tepesine oturtursan, gelir mi adam? Gelmiyor zaten. Dün ne yaptılar? TBMM’deki AKP-MHP Grubu’ndaki 15 arkadaş hariç, emir komuta zinciri içinde Sayıştay başına kayyım atadılar. Sayıştay’ın kapısından içeri girmemiş. Sayıştay geleneğinden gelmeyen birisi başına neden konur? Mevcut başkanını eleştiriyoruz, raporların içinden bulduklarımıza bile dayanamıyorlar. ‘Muhalefetin eline çok koz verdi’ diyor. Sayıştay, usulsüzlüok var mı diye bakıyor, eski gücünün çgood enough altında denetim yapıyorken, saraydan genel müdür koydular. Kabine sadece AK Parti ve MHP’liler girdi. Boş, geçersiz, biri diğer adaya atmış, toplamda 15 AKP ve MHP milletvekilleri, bu rezalete ortak olmamış. 15 tane ümit veren arkadaşımızın olması çgood enough bir şey değildir, ümit vericidir. Dünkü ayıba ortak olmadınız, tebrik ediyoruz. Bir tek ben atacağım diye girdiniz bakın 15’mişsiniz. O 15 arkadaşın okıymetli direnişini selamlıyoruz.
“YALANSA TEKZİP YAYINLAYIN”
Cahit Özkan’ın partisi, ‘reform yapacağız’ dediğinde bir takvim hazırlamıştı ve bir hafta sonra ‘birden fazla maaşı yasaklayacağız’ diyor, şu anda var olduğunu ifade ediyorlar. Cahit Özkan, bunun ‘yalan olduğunu’ söylüyor. Bir tekzip yayınlayın, Sözcü yayınlasın. Tutanak elimde, kendisiyle davalıok olduk. Tutanakta, kişiye ekonomik durumunu söylemesini söylüyorlar. İşim Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı. Maaşı thirteen bin 583, o gün için. Eşini soruyorlar. Eve dört maaş girdiği çgood enough belli. Adamın mahkemedeki tutanağı bu. Daha ne konuşuyorsunuz. ‘Pandemiyi iyi yönettik’ diyorlar ya, bizden okayötü yapan Myanmar var. En zengin yüzde 20, milli gelirden aldıkları payı yüzde forty nine buçuğa yükseltmiş. En yoksul yüzde 5’lik kesimin aldığı pay, yüzde 0,eighty five’e düşmüş. Son bir yılda bile zengin en zengin, yoksul en yoksul olmuş. Burada Fahrettin Altun var, AK Partililer var. En düşüok alanlarda ise asgari ücretliler var. Millet acından yatamıyor, siz beş maaşla adam donatıyorsunuz.
Okötü bir karar çıktı. Sarayın dört maaşlı Fahrettin Altun’un başında bulunduğu İletişim Başkanlığı’nın ‘gerekli gördüğü kişisel verilerin elde etmesine’ izin çıkardılar. Gerekli gördüğü veriye erişme hakkı var. Fahrettin Altun uygun gördüklerini o kanuna rağguys elde edebilecek. İstanbul seçimlerinde, ‘ruh ve sinir hastalıklarına başvurmuş herkesin belgelerini aldılar, YSK’ya verdiler, bunların deli raporu var, oy kullanmış iptal edin.’ Fahrettin Altun seçim iptal ettirecek. Kimsenin mahrem verileri güvende değil. Fahrettin Altun makas, veriyi alacak A Haber’e yapıştıracak.
“BU MESCİDİ BURAYA KONDURMANIN NE MANASI VAR ”
Recep Tayyip Erdoğan, müzikli mekanların 12’ye kadar çalışabileceğini söyledi, ‘kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok’ dedi. Bu yanlıştan bir an önce dönmezse, turizmin beline baltayı vurmuştur. Belki farkında değiller. Kuşadası, Bodrum, Antalya’da akşam 9’da güneş batıyor, insanlar evlerine girip yemek yiyip kalkasıya, dışarı çıktığında mekana vardığında mekanın kapanmasına bir saat kalmış olacak. Ayıptır yanlıştır. Sonra ‘benim müzikle sanata düşmanlığım yok.’ Rumeli Hisarı, en prestijli konserlerin olduğu bir yerdi. Bu sahnenin ortasına bu mescidi yaptılar. Şimdi der ki bunlar ‘Özgür Özel mescide karşı.’ Bu mescidin yapılacağı başka yer yok mu? ‘200 yıl önce mescit vardı.’ Ama one hundred yıldır da Rumeli Hisarı’na dünyadan turist geliyor, buraya bu mescidi kondurmanın ne manası var, sanata düşguy değilsen? Kamera şakası değil yaptılar bunu, AK Parti yaptı. ‘Buna bakıp da ‘Özgür Özel mescide karşı çıktı’ diyeceksiniz, söylemezsem itibar suikastlarınız amacına ulaşmış olur. Bu mescidi Rumeli Hisarı sahnesinin ortasına kondurmanın manası varsa ben bir şey demiyorum. Demek için siyaset sınırları dışına çıkar.
Bir meydan hınca hınç dolu. İnsanlar dolmuş taşmış neyse ki açıokay hava. Bütün kırıkkale gelmiş oraya. Hırslılar, sinirliler. 8 tane haneli bir oköyden 380 bin nüfuslu il olmayı başarmış okırıkkale. O fabrikayı şirketleştirip sonra özelleştirecekler. Katarlılar gelmiş, işçiler tedirgin olmuş. Sonra okayırıkkale Milletvekili Ramazan Can koşmuş teklife imza atmış. Önce özelleştirip sonra Katarlılara peşkeş çekecekler. Gittik miting yaptıok, sözümüzü verdik; direneceğiz, bu rezalete son vereceğiz.
“SÜLEYMAN ÖZIŞIK’A ULAŞAMASA MEMURİYETE DÖNEMİYOR”
FETÖ borsası meselesi, var ki artworkık mızrak çuvala sığmıyor. Yargıtay üyesinin dediğini de bir kenara not etmek lazım. Süleyman Özışık, Süleyman Soylu’ya yakın gazeteci. Diyor ki ‘binlerce kişinin masumiyetine inandığım binlerce kişinin ismini Süleyman Soylu’ya verdim’ diyor. Süleyman Özışık’a ulaşamasa memuriyete dönemiyor. OHAL var, OHAL Komisyonu sonuç vermiyor ama Süleyman Özışıok senin masumiyetine inanıyorsa, Süleyman Soylu memuriyetine geri döndürüyor. Dün Genel Başkanı’mız kılıçdaroğlu söyledi. İsmail Çataklı, ‘aktörler aynı’ diyor. İsmail Çataklı sen yalanlayabiliyorsan, Süleyman Özışıok’a yalanlayacaksın. Kemal okılıçdaroğlu ne yapsın? Şunun 10 binde biri Japonya’da olsa harakiri yaparlar. Bu AK Parti’de kuyruk oldu ‘beni haksız yere attı’ diyenler. Sonra Süleyman Özışıokay ikna olursa, mahkemesiz işe başlatıyorsunuz. İsmail Çataklı seni de now not ediyoruz.
Sezgin Baran Korkmaz. Amerika’ya biyokütle ihraç ediyor. Amerikan müfettişi bakıyor, biyokütlenin geldiği yok, hayali ihracat gibi, teşvik alınıyor. Sezgin Baran Korkmaz’ın uluslararası suçu bu. Amerika, Türkiye’ye yazıyor. MASAK da savcılığa yazıyor. Savcı iki gün sonra harekete geçmiş. Ayrı ayrı tarihlerde tıkır tıkır bütün sulh ceza mahkemeleri, hakimlikleri, bankadaki paralarını dondurmuş, yurt dışına çıokış yasağı koymuşlar. Türkiye’de yargılansa cezasını çekse, Amerika eline koz geçmez. Yargılasaydıokay, Rıza Zarraf 12 sorunumuzdan biri olmazdı. Thirteen’üncüsüne şu ekleniyor. Adam elimizde, paralarına el koymuşuz. Orada sihirli bir el değiyor. Bu işlemlerden bir ay sonra, Sezgin Baran Korkmaz’ın banka hesaplarındaki tedbirlerin resen kaldırıldığı bildirilerek, kaldırıyorlar. Sezgin Baran Korkmaz kaçıyor gidiyor. Gitmeden bir gün önce Süleyman Soylu ile görüştüğü öne sürülüyor. Resen bunu kaldıran kişi; Hasan Yılmaz, Adalet Bakan backyardımcısı olmuş. Regular harekete geçileni bozan kişi, Adalet Bakan backyardımcısı. Kendi imzasıyla yapmış. Şimdi o Sezgin Baran Korkmaz’ı Amerika istemiş. Sezgin Baran Korkmaz, Türkiye’de yargılanmak istiyor, Türkiye’de bir şey olmaz ona, biliyor. Neden saldınız, neden bıraktınız? Resen bırakmıyor ha, reisten bırakıyor. Sezgin Baran Korkmaz’ı feda etmeye kalksalar, ortaya dökülecek.”
Özel, basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Kemal okayılıçdaroğlu’nun “AB’den finans sözü aldım, Suriyelileri göndereceğiz” demesine ilişfamily members gelen soruya Özgür Özel, şu yanıtı verdi:
“Söz alma, söz verme okayısmıyla ilgili bilgiye sahip değilim. Dinlerken nasıl anladığımı aktarabilirim. Sayın Genel Başkan, ‘bana söz verdiler’ diye Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkel’den söz aldığını hatırlattığını anladım. Bunun dışında bilgim yok. Avrupa, göç fobisi olan bir yapı. Uluslararası pek çgood enough kuruluşun kullandırabileceği fonlar var. Avrupa’nın göç dalgasını engellemesi için elverişli. Bir fark var. Suriye devletinde barış yapıp, resmi hüokayümetle görüşüp, güvenli konutlar yapıp, kendi gönüllerince davulla zurnayla gitmeleri lazım. CHP, göçmenlere değil, savaş ve iç savaş okışokırtıcı politikalara karşıdır. Suriyeli sığınmacıların güle oynaya gitmesi taraftarıyız.”
Can Ataklı’nın artı 1 television’nin kuruluşu sırasında CHP’lilerden para toplandığı yönündeki iddiası karşısında ise “helloçbir bilgim yok. Ben haberdar değilsem CHP’lilerden para toplanmamış demektir” dedi.
Erdoğan’ın “İmar düzenlemelerine şaibe karışmaması lazım, hatta canlı yayınlayın” dediğinin anımsatılması üzerine de Özel, “Uyan da balığa gidelim. Geçti artık o geçti. Melih Göokçek’in battı çıktıları burada. Önceden ne yapılacağını Göokçek’in müteahhitleri bilir. Bu ihaleleri icat ettiniz siz. CHP’liler şeffaf oldukça, karın ağrısı tutmuş beyefendinin” dedi.
Özel, DEVA ve Gelecek Partisi ile Saadet Partisi’nin üçlü ittifak yapacağı yönündeki iddiaları ise şöyle değerlendirdi:
“Bunlar söylemler, duyumlar. Bizim dışımızdaki partilerin tutumları ile ilgili bir şey söylemek zor. Söylenecek tek şey vardır. O da CHP mevcut durumda, ittifaka ihtiyaç duymaksanız seçimlere girebilecek iki partiden biri tanesi. Bize ihtiyaç duyan demokrasinin neresinde olursa özveriyle olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.” (ANKA)